Demir parmaklıklar ardında, cinayetle suçlanan Ayşe, masumiyetinin tek meyvesini, kızını dünyaya getirir. Hayat ona sırtını döndüğünde, bu masum canı, zenginliğin ve soğukluğun timsali olan kayınvalidesi Suna Saydamel’e emanet etmek zorunda kalır. Suna, kaybettiği oğlunun acısını ve Ayşe’ye duyduğu kini, torununa olan buzdağı misali sevgisinin ardına gizleyen, güçlü ve acımasız bir matriarktır.

On yıl boyunca Ayşe’nin dünyası, cezaevinin griliğinde, Suna’dan gelen o birkaç kare fotoğrafa sığar. Bu fotoğraflar, onun hayata tutunduğu tek yalandır. Tahliye olduğunda ise gerçek, kalbine bir hançer gibi saplanır: O fotoğraflardaki çocuk, onun kızı değildir. Suna, yıllarca süren bu büyük kandırmacayla, oğlunun intikamını Ayşe’nin anneliğinden çalmıştır.

Yıkımın enkazından bir anne kararlılığıyla kalkan Ayşe, büyük bir gizem perdesinin ardından kızının izini bulur. Küçük Zeynep, Suna’nın yıllar önce başka bir aileye verdiği, şimdi ise biyolojik babası Kemal’in yanında büyüyen, yabancı bir çocuktur artık.

Ayşe, yalanlar ve sırlar diyarına girer; kimliğini gizleyerek Zeynep’in bakıcısı olur. Ancak kızının etrafında kurduğu bu ince denge, kısa sürede şiddetli bir içgüdüye dönüşür. Tenine değen her an, kalbindeki annelik ateşi daha da büyür ve o karanlık kararı verir: Çalınan yılların bedelini ödetecek, kızını bu yalan yuvasından koparıp sonsuza dek kendi yanına alacaktır.

Ben Onun Annesiyim! 2. Bölümüyle 31 Ekim Cuma Saat 20.00’de, YALNIZCA NOW’da!