Anadolu coğrafyasını kana bulayarak yeni bir Haçlı Seferi başlatma amacı güden Hristiyanlığın karanlık tarikatı Kutsal Mabed Şövalyeleri, artık son hamlelerini yapmak üzeredir.

Bizans İmparatoru’na karşı alçakça bir saldırı düzenleyen Kutsal Mabed Şövalyelerinin yeni ve esas hedefinde ise doğrudan Orhan Bey ve ailesi bulunmaktadır. Tarikatın acımasız lideri Hector, Orhan Bey’in en yakın çevresinden birinin ele geçirilmesini emreder. Bu hain planın ilk adımı, Kayı Obası’nın hassas dengeleri üzerinden, yani Fatma Hatun üzerinden atılacaktır.

İmparator’a yapılan bu kalleşçe saldırının hemen ardından, Orhan Bey ve Flavius, Kutsal Mabed Şövalyelerini bulup onlardan hesap sormak için güçlerini birleştirmek zorunda kalırlar. Ancak bu mecburi iş birliği, aralarındaki ezeli düşmanlığı ne kadar gölgeleyebilecektir? Orhan Bey, Şövalyelerin izini sürmek için nasıl bir karşı plan hazırlayacaktır?

Saldırıdan sağ kurtulan Dafne, Kayı Obası’nda misafir edilir edilmez obanın havası değişir ve soğuk rüzgarlar esmeye başlar. Dafne’nin obadaki varlığı, Nilüfer ve Malhun Hatunlar arasında yeni ve sert bir çatışmanın fitilini mi ateşleyecektir? Melek yüzlü bir tehlikeyi saklayan Dafne’nin asıl amacı, İmparator’u ölü ya da diri bulmaktır. Peki Dafne bu tehlikeli emeline ulaşmayı başarabilecek midir?

Bu sırada Flavius, Akçora kimliğiyle yeniden Fatma Hatun’un karşısına çıkar. Fatma’ya Yiğit’le evlenip evlenmeyeceğini sorarak onu zor bir karara iter. Fatma’nın cevabı ne olacaktır? Ezeli düşmanlığın ortasında yeşeren bu imkansız aşk, Fatma ve Flavius’u hangi felaketlere sürükleyecektir?